Covid-19 Nedeniyle Mücbir Sebep Halinde Olan Mükelleflerde KDV Tevkifatı Karmaşası
Bilindiği üzere Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle, Cumhurbaşkanımızın 18.03.2020 tarihli açıklamasına istinaden Hazine ve Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanununun kendisine tanıdığı yetkilere istinaden 24.03.2020 tarih ve 31078 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de 518 sıra No.lu VUK Genel Tebliğini yayımladı. Anılan Tebliğin 2. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkisinden söz edilerek yetkinin; bölgesel, mükellef grupları, vergi türleri itibariyle kullanılabileceği belirtilmiştir. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanlığı, 518 sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin 3. maddesinde mücbir sebep halinde olan mükellef gruplarını belirlemiş, 4. maddesinde de 3. madde kapsamındaki mükelleflerin ne türdeki beyanname ve vergisel ödevlerinin uzatıldığını tek tek saymıştır. Buna göre; 3.madde kapsamındaki mükelleflerin sadece Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ait KDV beyannamesi ve Muhtasar beyannamelerin verilme ve ödeme süreleri, Ba Bs Formlarının verilme, e-Defter beratlarının alınma süresi uzatılmıştır. 3. madde kapsamındaki mükellefler, Tebliğde belirlenen vergisel yükümlülükler dışındaki vergisel yükümlülüklerini süresinde yerine getirmeleri gerekiyor.
518 sıra No.lu VUK Genel Tebliği'nin 5. ve 6. maddelerinde ise 65 yaş üstündeki mükellefler ile bu mükelleflerin beyannamelerini imzalayan meslek mensuplarının mükellefleri ve 65 yaş altında olup kronik rahatsızlığı bulunan mükellef ve meslek mensuplarının beyannamesini imzaladıkları mükelleflerin mücbir sebep halinde oldukları belirtilmiştir.
Tebliğin 3. ve 5. maddelerinde belirtilen mücbir sebep halinde olanlar arasında çok önemli bir fark vardır. 3. madde kapsamındaki mükelleflerin ertelenen vergi ödevleri tek tek sayılmış ve belirlenmiştir. Ancak 5. madde kapsamındaki mükelleflerin ise her türlü vergi ödevi belirsiz bir süre için ertelenmiştir.
KDV Genel Tebliğinin I/C-2.1.3.1. Kısmi Tevkifatın Mahiyeti ve Tevkifat Uygulayacak Alıcılar başlıklı bölümüne 6 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen; "213 sayılı Kanuna göre, mücbir sebebin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar geçen sürede, mücbir sebepten yararlanan mükelleflerin vergi ödevleri ertelenmektedir. Bu kapsamda beyanname verme yükümlülükleri ileri tarihe ertelenen mükelleflerin, mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisinde kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmaz." paragraf bu gün itibariyle 518 sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin 3. maddesi kapsamındaki mükelleflere uygulanacak m? Bu konuda yazılan yazılarda Tebliğin 3. maddesi kapsamında olan alıcıların, tevkifat kapsamındaki alışlarında tevkifat yapmamaları gerektiği yönünde.
Bu konu hakkında yazılan yazılara kısmen katılmıyorum. Tebliğin 3. maddesi kapsamındaki mükellefler için Hazine ve Maliye Bakanlığınca hangi vergi ödevlerinin, hangi süreler için, ne zaman yerine getirecekleri belirlenmiş durumda. Belirlenen vergisel ödevler dışındaki vergisel ödevlerini kanuni sürelerde ve kanun hükümlerine göre yerine getirmeleri gerekir. Bu mükelleflerin KDV tevkifatı sorumluluklarını da yerine getirmeleri gerekir. Ancak 5. madde kapsamındaki mükellefler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Çünkü bu mükelleflerin her türlü vergi ödevi 22.03.2020 tarihi itibariyle durdu ve mücbir sebep halindeki durumları devam etmektedir.
Bir vergi güvenlik müessesi olan KDV tevkifatı, açısından düşünüldüğünde satıcının KDV'sinden müteselsil sorumlu olan mücbir sebep haldeki alıcı, şüpheli olduğu için KDV tevkifatı getirilen satıcının KDV'sini zaman aşımı süresi içinde yeniden ödemek durumunda kalabilir. Peki her iki taraf da mücbir sebep halinde ise KDV, şüpheli olarak görülen satıcıda mı? yoksa güvenli liman olarak görülen alıcıda mı? kalmalı.
Bütün bunlara rağmen mücbir sebep halindeki alıcı KDV Genel Uygulama Tebliğine 6 No.lu Tebliğ ile eklenen ve yukarıda zikredilen paragrafı görmezden gelerek tevkifat gerektiren alışları için ihtiyari olarak KDV stopaj uygulaması durumunda, bu işlemin mücbir sebep halindeki alıcı için bir yaptırımı olacak mı?
Cumhurbaşkanımızın basın açıklamasına geri dönecek olursak Koronavirüs kapsamında alınan tedbirlerin birinci maddesinde ne amaçlanmaktadır? Yazımın girişindeki linke tıklanarak ulaşılabilecek olan basın açıklamasının "Bu çerçevede devreye sokacağımız tedbirler şunlardır:" başlıklı bölümünde sırlanan tedbirlerin ilk sırasında;1- Perakende, AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik, ulaşım, sinema, tiyatro, konaklama, yiyecek-içecek, tekstil-konfeksiyon ve etkinlik-organizasyon sektörleri için Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerini 6’şar ay erteliyoruz. açıklaması yer almaktadır. Bu açıklamadan da vergi mükelleflerinin değil, mücbir sebep halindeki vergi sorumlularının (vergi taşıyıcılarının) yine kendi varlıklarından kesinti yaparak ödemeleri gereken vergiyi erteleyerek bunlara finansal destek sağlanması amaçlandığı ortaya çıkmaktadır. Cumhurbaşkanımızın bu basın açıklamasının Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından biraz değişikliğe uğratıldığı ve amacından uzaklaştığı açıktır. 518 sıra No.lu VUK Genel Tebliğ bu yönüyle eksik kalmış ve mağdur durumda olanların ileride farklı bir mağduriyet durumuyla karşılaşabilecekleri kuvvetle muhtemeldir.
Sonuç olarak; çoğunlukla mücbir sebep halinde olup olmadığı mükelleflerin sözlü beyanlarıyla yürütülen KDV tevkifatı uygulamasında; 518 sıra No.lu VUK Tebliğinin 3. maddesi kapsamında olan mükelleflerin yine aynı madde kapsamında mücbir sebep halinde olanlardan yapılan alışlar için KDV tevkifatı yapılması, mücbir sebep halinde olmayanlardan yapacakları tevkifata tabi alışlarda ise ileride sıkıntı yaşanmayacak şekilde hareket edilmesi gerekmektedir.
Konu bu yönüyle belirsiz olup mücbir sebep hali nedeniyle tevkfata tabi alışı için tevkifat yapmayan alıcının ileriden müteselsil sorumluluktan kurtulacağına dair de herhangi bir kanuni düzenleme yoktur.
Comments